9 Kasım 2014 Pazar

Üç çocuk














Ülkemizde son zamanlarda , bir üç çocuk muhabbetidir, gidiyor. Bu konunun ilerleyen yıllardaki sınıfsal nüfus sayısıyla bir alakası olabilir belki, bilmiyorum. Ancak bu tarz söylemlerin fizibilitesinin iyi analiz edilmesi gerçeğini göz ardı edemeyiz.

Öncelikle geçmiş dönemlerde, Hitler ve Mussolini gibi faşist liderlerin de benzer söylemleri olduğu bilinen bir gerçektir.

Bektaşi’nin dediği gibi “Rızkını vermeyecek olduktan sonra , yap yap koyuver.” Peki nedir bu rızk meselesi?

Ülkemiz de bebek ölümlerinin sayısı Devlet Planlama Teşkilatının (DPT) verilerine göre, AB ülkelerinden 9 kat fazla. Yani AB ülkelerinde binde 4 iken, bu oran ülkemiz de binde 37,4.

Yine DPT verilerine göre, ülkemizde 8384 sağlık evinde ebe bulunmamakta, 773 sağlık ocağın da ise doktor yok.

12 Nisan 2014 tarihinde Anadolu Ajansı’nın yaptığı haber de ise ülkemizde ki okulların sınıf başına düşen öğrenci ortalaması 29.

DİSK-AR ‘ın yaptığı çalışmalarda, ülkemizde 958.000 çocuk işçinin olduğu tespit edilmiştir. Bu sayı her iki çocuktan birinin çalışması anlamına geliyor. Türkiye bu sınıflandırmada Asya ülkeleriyle aynı bölümde yer almaktadır.
Yine ülkemizde TÜİK, bakanlıklar ve sivil toplum kuruluşlarının araştırmaları sonucu ortaya çıkan tablo da hiç iç açıcı değil maalesef. Geçen yıl iş kazaların da 59 çocuk işçi yaşamını kaybetmiştir. 20 çocuk ise intihar etmiştir. Ülkemizde 10 bin çocuk dilenci olduğu tahmin ediliyor. Son 3 yılda suça sürüklenmiş çocuk sayısı 250 bin. Bir yılda okula hiç kayıt yaptırılmayan çocuk sayısı ise 75 bin. Son üç yılda 27 bin çocuğumuz ise kaybolmuştur. Yine son üç yılda adli kaydı olan 70 bin çocuk,taciz ve tecavüz mağduru olmuştur.

Kısaca bu tarz söylemleri siyasi bir pencere yerine, verilerle incelersek işin içler acısı halini görmüş oluruz. Hepimizin mutlaka gözüne ilişen bir karedir , küçücük çocuk gelir sigara ister, ekmek parası ister. Mutlaka görmüşüzdür, ağzında emzik yerine sigarayla dolaşan küçücük çocukları. Ülkemizde futbol oynamak haricinde çocuklarımız spor yapamamaktadır. Ki futbol tesislerinin azlığı ve yetersizliği de bilinen bir gerçektir. Hiçbir olimpiyatta, ülkemiz ciddi manada yüzücülerimizle, atletlerimizle, okçularımızla, buz patencilerimizle, kayakçılarımızla, temsil edilememiştir.Çünkü biz çocuklarımıza spor yaptıramayan bir ülkeyiz.

Tüm bu mağduriyetler ortada dururken üç çocuk yapın demek , intihardır ,ileriki yıllarda daha büyük sorunlar demektir. Birinci önceliğimizin önce mağduriyeti gidermek olduğu gerçeği saptırılmamalıdır.

Başa dönecek olursak, Bektaşi'nin dediği gibi: 

“Rızkını vermeyecek olduktan sonra,yap yap koyuver."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder