28 Ekim 2014 Salı

Hayaller





Yaşlanınca gerçekleştirmek istediğimiz hayaller...

Çoğumuzun kafasında kurduğu küçük bir sahil kasabasında ufak bir evle başlayıp uzun uzadıya giden küçük hayalleri vardır. Kaba olacak fakat onun da içine ettiler. Ettiler, öyle bir ettiler ki, kendi kendime hayal satar oldum.

Biri tutmuş saat hediye etmiş, öteki tutmuş cari açığı kapatmış, bir diğeri kaçak saray yaptırmış. Birine Gandhi demişler, kemiklerini sızlatmışlar. Biri de der açılım, cevap hemen bariz, sürecini parçalamayın. Diğer yandan işid teröründen kaçan sığınmacılar diğer taraftan bunların içine gizlenmiş hırsızlar, tecavüzcüler mahkumlar... 

Güneyde kukla örgütler, maksat petrol paylaşımı. 

Yok özgür Suriye yok, beyaz kefenliler, yok işid. Az aşağısında İsrail, Filistin. Kuzeye çık, Rusya'nın Ukrayna'da işi ne. Doğuya bak Ermeni sorunu diyorlar. Doğunun doğusuna bak Afgan halkı sıkıntılar içinde. İleri demokrasi oraya yıllar önce girdi ya. 

Batıda taht oyunları. Okyanusun diğer yanında Haiti'de açlık. Yeni Venezuella kuruldu, kapitale hizmete başladı. Afrika zaten içler acısı ve daha aklıma gelmeyen bir sürü yer...

Ne hikmetse buralara hep ileri demokrasi getirmek için girdiler; karıştırdılar. Bu yerlerde yaşayanların tek suçu bastıkları toprakların çok zengin olmasıydı.


Sahi nereden geldik buraya. Hatırladım; bir göz evim olsun, ufak bir de kayık, balığımı tutar, mangalımı yakar, rakımı içerim. Hatta hepsi Ay'da olsun. Kafam güzel olunca da dünyaya bakar bakar, yiyin lan birbirinizi, derim. Belki harmandalı bile oynarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder